"Ayinesi iştir kişinin / Lafa bakılmaz"


Marmaristen Datça'ya doğru yol aldığınızda,
Datça'ya 20 km tabelası ile Emecik Köyünün
giriş tabelasını görebilirsiniz.
Emeklilik zamanlarımı İstanbul dışında Kuzey Ege'de
Edremit körfezinde memleketim olan küçük bir köyde
geçirmeyi planlarken; hayat, Egenin en güneyine, ilk
cümlede tarifini verdiğim bu köye getirdi beni.
2007 Kasımdan beri yaşadığım bu köyde, köydeki hayatımla
ilgili tecrübelerimi/gözlemlerimi ve kaybolmaya yüz tutmuş
bilgileri zaman buldukça paylaşacağım.
Umarım zamana iyi bir tanıklık ederim.

Ve zaman değişti. Yol kasım 2014 de Emecik'ten Datça'nın içine düştü. Artık Hayat DATÇA'nın içinden akacak..

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Domates Yetiştirirken

İstanbulda yaşarken balkonda çiçek yetiştirirdim. Bir süre sonra daha da ileri gidip 2 metre karelik balkonda domates, biber, nane-maydanoz v.b gibi sebze yetiştirmeye başlamıştım. Ama arıların olmaması nedeiyle domatesler pek döllenemiyordu. Apartman arası boşluktan, 8-10 katlı bina aralarından düşecek güneş ışığını yakalamak için zavallı domatesler boylarını uzattıkça uzatıyor sadece yeşil bir görünüm oluyordu. Burda ise domatesler keyiflendikçe keyifleniyor, yapraklar o kadar büyüyordu ki bu kezde keyiften ürün alamıyordum. Bu sene iyice öğrendim ki ilk çiçekler görünmeye başlayınca, alt yaprak aralarından çıkan küçük dalcıkların alınması gerekiyor ki ürün alabilesin. bu işlemi bir kez ilk çiçeğe dek yaparsın. sonra yapmazsın. Ayrıca çok büyümüş olan yaprakları da ortasından keseceksin. Aksi takdirde yaprakları büyüyecek çiçekler domatese dönüşemeyecek.
not. Pınardan gelen uyarı ile; alt yaprak aralarından çıkan küçük dalcıkları alma işlemine koltuk alma denirmiş. bu işlem oturak domateslerde farklı sırıkda farklı imiş. benim size anlattığım oturak domatesler için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder