İlk sahibi henüz adını bilmediğim bu güzel kız.
Çok küçükler, bizim kümese geldiklerinde on günlüktüler. Henüz kanatları yoktu. Yukarıdaki resimdekilerden biraz daha büyük yün yumakları şeklindeydi. Ve bir süre sonra akıl ettik ki fotoğraflarını çekelim. Artık kanatları görünmeye başlamıştı.
Yukarıdaki fotoğraftan bir kaç gün sonra bahçede bir çekirge yakaladım, bakalım yiyebilecekler mi diye telden içeriye attım. Güdüleri o kadar güçlü ki, yemlerini bile anneleri parçalayarak yemelerine yardımcı oluyorken bizim ufaklıklar çekirgeyi afiyetle mideye indirmek için birbirleri ile yarıştılar. Ve tabi ben bu lezzetli, protein deposu çekirgeleri avlamaya başladım bahçede. Bazen on, bazen onbeş tane bazen de daha fazla çekirge avladım. Benim kümese yaklaşmam demem onlar için çekirge gelmesi anlamına geldi. Şimdi ne zaman çite doğru yürüsem bahçenin öbür tarafından, kümesin içinden koşarak yanımdalar. İnanılmaz güzel bir duygu. Hayatımda ilk kez tavuk ve civciv besliyorum. Civciv büyütmek çok meşakkatli ama bir o kadar güzelmiş.
Bir tanesinin boynu çıplak, 13 yavru. Çok becerikli bir anne, altına konulan 13 yumurtayı çıkarmış. Bu güne dek hepsini büyütmeyi becerdi. Bu gün artık sizi istemiyorum diye yavrularını yuvada gagalamaya başlayınca onu kümesteki diğer tavukların yanına aldık. Bu geceyi yavrular birbirlerine sokularak geçirecekler. Yarın akşam ise onlar için yaptığım küçük tüneklerine alıştırılacaklar. Annesi artık onları kendinden ayırdığı için biraz da ben yardımcı olacağım büyümelerine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder