"Ayinesi iştir kişinin / Lafa bakılmaz"


Marmaristen Datça'ya doğru yol aldığınızda,
Datça'ya 20 km tabelası ile Emecik Köyünün
giriş tabelasını görebilirsiniz.
Emeklilik zamanlarımı İstanbul dışında Kuzey Ege'de
Edremit körfezinde memleketim olan küçük bir köyde
geçirmeyi planlarken; hayat, Egenin en güneyine, ilk
cümlede tarifini verdiğim bu köye getirdi beni.
2007 Kasımdan beri yaşadığım bu köyde, köydeki hayatımla
ilgili tecrübelerimi/gözlemlerimi ve kaybolmaya yüz tutmuş
bilgileri zaman buldukça paylaşacağım.
Umarım zamana iyi bir tanıklık ederim.

Ve zaman değişti. Yol kasım 2014 de Emecik'ten Datça'nın içine düştü. Artık Hayat DATÇA'nın içinden akacak..

17 Şubat 2012 Cuma

Acı Ot, Sarmaşık, Çakıl Börülcesi Kavurması

Tijen İnaltong'un "Bir Ot Masalı" kitabında acı ot adı altında yer verilmiş bu sarmaşık türüne. Datçalılar sarmaşık diyorlar, pek rağbet edilmiyor görünüyor. Ben severim.

Benzer familyadan "Tilkicek" "Tilki" dedikleri, yine Tijen'in kitabında "Tilkişen" olarak yer verilen ot yabani kuşkonmaz. Tadı acı olmadığı için daha çok tercih ediliyor. Zaten her iki otu da aynı yöntemle pişiriyorlar.

Annem memlekette çakıl börülcesini zeytin yağı ile kavurup içine yumurta kırardı. Varsa körmen de katardı.

Pazarda bulduğum acı ot ya da bizim deyimle çakıl börülcesini ayıklayıp yıkadıktan sonra onları küçük küçük kırdım.

Tavada zeytinyağı ile körmenin beyaz tarafını pembeleşinceye dek kavurdum ve üzerine çakıl börülcesini ilave ettim. Biraz yumuşayınca körmenin yeşil yaprakları ile yazdan kuruttuğum küçük çeri domatesleri de sıcak sudan bir iki kez geçirip ota ilave ettim. Bir kaç dakika da bu şekilde kavurup ateşi kapattım. İşte sonuç..


Çakıl börülcesinin rayihalı olan hafif acılığı, körmenin kattığı soğanımsı tatlılık ve domatesin hafif mayhoşluğu.

2 yorum:

  1. meral harika görünüyor...ellerine sağlık
    kesinlikle deneyeceğim

    YanıtlaSil